Merhabalar sevgili okurlarımız;
Bu yazımda sizlere, dışardan bir mekanizmayla bilgisayarın içinde işlem yapabilmenin imkansız gibi görüldüğü, bilgisayarların ancak karmaşık komut satırları ezberlenerek kontrol edilebildiği yıllarda, bilgisayarların deneyimli bilim adamlarına özel makineler olmasına son verip, herkes için bir yardımcı haline gelmesini amaçlayarak çıktığı yolda kısa sürede günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmiş, şu an bile elinizin hemen altındaki “fare”yi icat eden, icadı sıradışı ve kullanışsız bulunup ciddiye alınmasa da vazgeçmeyen Norveç asıllı Amerikalı bilim adamı Douglas Carl Engelbart'den bahsedeceğim.
Douglas C. Engelbart en çok farenin icadıyla akıllarda kalsa da Kaliforniya Araştırma Enstitüsü'nde günümüzün vazgeçilmezleri "elektronik posta" ve "telekonferans" fikirlerini ortaya atanlar arasında yer alan; kelime işleme, hipermetin düzenleme gibi birçok popüler teknolojinin ortaya çıkmasında rol oynayan, bağlantılı bilgisayarlar ve bilgisayar arabirimlerinin gelişimde büyük katkısı olan, Turing ödülü sahibi, zamanının çok ötesinde bir bilim adamıdır. Yetiştiği dönemde bilgisayarı yalnızca kitaplardan okuduğu kadarıyla bilen bir elektrik mühendisi olması da insanı şaşırtır niteliktedir.
Engelbart insanların bilgisayarları düşüncelerini paylaşma, sorunlarına çözümler arama gibi amaçlarla kullandığı bir dünya öngörüyor ve bilgi paylaşımı odaklı düşünüyordu. Araştırmacıların elektronik bir kitaplık üzerinde belge oluşturmalarına ve paylaşmalarına olanak tanıması ve ARPANet bilgisayar ağı için bir uygulama haline gelmesiyle büyük önem taşıyan "Online Sistem" (NLS)'i geliştirmesi düşündüklerinin somut bir örneği niteliğindedir. Ayrıca internetin atası sayılan hükümet araştırma ağı, Amerikan Savunma Bakanlığı'na bağlı Amerikan Gelişmiş Savunma Araştırmaları Dairesi(ARPANET, yeni adıyla DARPA)nin geliştirilmesine de kurduğu laboratuvarla öncülük etmesi bu amaca hizmet etmiş başka bir örnek olarak verilebilir.
Douglas Carl Engelbart, 30 Ocak 1925 tarihinde Oregon eyaletinin başketi Portland’da doğdu ve küçük bir çiftlikte büyüdü. 1942'de liseden mezun olarak, Oregon State Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği eğitimine başladı ancak eğitimi İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle bölündü ve o yıl ABD Donanması’na katılan Engelbart, 2 yılını Filipinler'de radar teknisyeni olarak geçirdi.
Engelbart, Filipinler'deyken Atlantic Monthly dergisinde Vannevar Bush’un bilimi daha erişilebilir kılma çağrısını içeren "As We may Think" adlı makalesini okuyup oldukça etkilenmiş ve savaşın ardından bilgisayar bilimine odaklanmıştır.
Savaşın ardından üniversiteye dönen Engelbart Oregon State Üniversitesi’nden 1948 yılında elektrik mühendisliği alanında mezun olmuş ve NASA'nın önceki hali olan NACA'da çalışmaya başlamıştır. 1950li yıllarda bilgi paylaşımı odaklı düşüncelere kapılan ve hala Vannevar Bush’un makalesinin etkisi altında olan Engelbart amaçları doğrultusunda 1955 yılında UC Berkeley’de elektrik mühendisliği alanında doktorasını tamamlamış ve orada asistan profesör olarak kalmıştır. Bilgisayarı insan zekasına destek verecek bir alet haline getirmek, kullanımını yaygınlaştırmak gibi hayalleri uğruna kısa süre sonra asistan profesörlüğü bırakan Engelbart 1957 yılında Stanford Araştırma Enstitüsü’ne (RSI) katıldı. Engelbart burada Hava Kuvvetleri ve Pentagon’un özel Ar-Ge birimi Gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilen Artırılmış Araştırma Merkezi’ni kurdu ve 1962'de Augmenting Human Intellect: A Conceptual Framework adlı, artan insan zihin yeteneklerini açıklamaya yönelik bir araştırma raporu yazdı. 1969'da San Francisco'da düzenlenen bir bilgisayar konferansına kendi geliştirdiği bir modemle evinden bağlanarak tarihin ilk telekonferansına imza atan ve izleyicileri şaşkına çeviren Engelbart'ın kurduğu laboratuvar, 1970 yılında internetin temellerini atan çalışmalardan biri olan ARPANET’in evi olmuş ve internet alan adlarının dağıtılmasından sorumlu birim haline gelen Ağ Bilgi Merkezi’nin kurulmasında da önemli bir rol oynamıştır. Engelbert’in ekibi DARPA tarafından sunulan finansmanla, ağ üzerinden iletilen mesajı alabilme üzerinde çalışmış hatta ilk mesajı alanlar da onlar olmuştur. İlk mesaj ise aslında "login" olması gerekirken sistemin çökmesi üzerine "lo" olmuştur.
Engelbart kendi laboratuvarını kurduktan sonra Xerox Star marka bilgisayarı ile fare üzerinde araştırmalarını yapıp, ilk prototipini 1965′te hazırlamıştır. Oldukça büyük olan ilk farenin birbirine dik olarak duran iki tekerleği sayesinde hem yatay hem de dikey eksende yapılan hareketler bilgisayara aktarılabiliyordu. Bu modelde işaretlemeyi sağlayan tek bir tuş vardı ve ele pek oturmayan, ergonomi ile ilgisi olmayan ahşap bir kabuk şeklinde tasarlanmıştı. Daha sonra Engelbart'la aynı laboratuvarı paylaşan bir başka mühendis olan Bill English bu ilk faredeki büyük tekerlekler yerine fare gövdesi içinde bulunan ve millere temas eden bir top kullanarak Engelbart'ın tasarımını geliştirdi. Top yine birbirine dik iki mile temas ediyor, bu sayede hareket bilgisi sisteme aktarılıyordu. Ürününün tanıtımını 9 Aralık 1968'de yapan geliştirici Douglas Engelbart 1970 yılında "görüntüleme sistemleri için X-Y yer gösterici sistem" adı altında farenin patentini almış fakat farenin kullanılabilmesi için yazdığı, fare ile bilgisayarın arabirimi olan GUI'in yazılımını o dönemde "yazılım patenti" adı altında bir patent verilmediğinden tescil ettirememiş ve bu icadından pek de para kazanamamıştır. Apple tarafından ilerleyen yıllarda 40 bin dolara lisanslanan ve ilk kez 1984'te Apple'ın yeni Macintosh'ı ile raflarda boy gösteren farenin yaygınlaşması bu şekilde olmuştur. Fare hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz bu yazımıza bakmanızı tavsiye ederim.
Douglas Engelbart kariyeri boyunca 21 buluşun patentini aldı. Hayatı boyunca araştırmaları ve çalışmaları nedeniyle birçok ödüle layık görüldü. Engelbart, bunlardan en önemlisi olan "Ulusal Teknoloji Madalyası"nı(National Medal of Technology) 2000 yılında, bizzat dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’dan aldı. Bunun yanı sıra Engelbart birçok başka ödüle de sahip. Hatta doğduğu eyalet Oregon’da her yıl 24 Ocak Douglas C. Engelbart Günü ilan edilmiştir. Kızı Christina Engelbart'le beraber 1989’da Bootstrap Enstitüsü’nü kuran Engelbart, 1997′de 500.000 dolarlık Lemelson-MIT ödülünü, yani dünyada bir icat için verilen en büyük ödülü almıştır. 2000 yılında ABD Ulusal Teknoloji ve Yenilik Madalyası’na layık görülen Engelbart, 2008’de emekliye ayrılmıştı.
Yetiştirdiği insanların daha sonra Silikon Vadisi’ndeki birçok şirkete dahil olduğu bilinen, düşünceleri ve yaptıklarıyla öncü diyebileceğimiz, bilgisayar çağının en önemli mühendislerinden biri olarak kabul edilen bu dahi bilim adamı 2 Temmuz 2013'de, 88 yaşında, böbrek yetmezliği nedeniyle Kaliforniya'da hayata gözlerini yumdu. Yaptıkları zamanının çok ötesinde olduğunu gösteren bu büyük bilim adamının ölümü teknoloji dünyasında büyük kayıp olarak nitelendirilmektedir.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere :)