Merhaba e-bergi okurları! Bu yazıdaki konumuz son dönemlerin en çok kullanılan ağ tarayıcıları Chrome, Firefox ve Internet Explorer. Hepsinin kendine göre iyi yanları ve kendine has kullanıcı kitleleri mevcut. Hızı seven, "Benim için diğer özelliklerden ziyade hız önemli." diyen kullanıcılar Google Chrome’u tercih ediyorlar. Daha çok ofis ya da okul bilgisayarlarında ve interneti çok fazla kullanmayan -dolayısıyla da diğer tarayıcıları tanımayan- kullanıcılar Internet Explorer’a mahkûm. Hem hızı hem de çok fonksiyonluluğu sevenler ise Firefox'u tercih ediyorlar. Chrome kadar hızlı olmasa da Internet Explorer kadar da yavaş değil. Firefox çok sayıda uygulama ve eklentiyi bünyesinde barındıran dengeli bir karışım sunuyor kullanıcılarına.
Yapılan araştırmalara göre internet kullanıcılarının %51’inin tercihiyle en yaygın internet tarayıcısı ünvanına sahip Internet Explorer 1995 yılında Microsoft tarafından Windows işletim sistemlerinin içinde kullanıcılara sunuldu. Internet Explorer’dan önce 1994 yılında piyasaya çıkan Netscape’in yalnızca çok basit işlemler yapabilen tarayıcısı kullanılıyordu. Internet Explorer’ın Windows işletim sistemlerinde varsayılan tarayıcı olarak gelmesi bir anda dünyanın en çok kullanılan tarayıcısı olmasını sağladı. 2008 yılının sonlarında da Microsoft, Internet Explorer’ın 8. sürümünü yayınladı. Belki birçoğunuz inanmayacaksınız; ancak Internet Explorer 8’i ilk kullanmaya başladığımda beğenmiştim. Özellikle bir sayfada birden çok sekme açıldığında benzer sekmeleri aynı renk ile gruplandırması beni çok etkilemişti. Bu otomatik renk ayrımı ile sekme kullanımı gerçekten kolaylaşmıştı. Daha sonra, Internet Explorer kullananların şikâyet ettiklerini duydum. Birçok insan için Internet Explorer kullanmalarındaki tek ve belki de en büyük neden, eskiden girdiği sayfaları kullanabiliyor olması; ancak yine de Explorer’ın kurtulması gereken bazı hataları vardı. Her ne kadar her güncellemede açıkları kapatmaya çalışsalar ve son sürümde SSL 3.0 desteği sağlasalar da Internet Explorer hala internet tarayıcıları arasında en az güvenli olanı. Internet dünyasındaki birçok standardı kabul etmediği için de çoğu zaman web sitelerini açmakta sorun çıkarıyor. Hatta Firefox ile hazırlanan bir blog’u (yazının yanında birçok fotoğrafı barındıran bir blog) Internet Explorer’ın düzgün bir şekilde göstermediğine rastlayabilirsiniz.
Yaklaşık %31 kullanım oranıyla dünyanın en çok kullanılan ikinci tarayıcısı olan Mozilla Firefox 2004 yılında eski Netscape tarayıcısının üstüne özgür yazılım olarak geliştirildi. 2010 yılının başlarında da Firefox’un 3.6 sürümünü piyasaya süren Mozilla kullanıcılara hızlı, güvenilir ve çok kullanışlı bir internet tarayıcısı sunuyor. Sayfa yükleme zamanı, bu üç tarayıcınınkiler içinde en kısa olup, 1.43 saniyedir. Hemen hemen tüm bilgisayarlarda kullanılabilir olmasının yanında Firefox, rakiplerine karşı bir büyük avantaja daha sahip: yazılım ekosistemi. Çok sayıda kullanışlı Firefox eklentisi var ve bu eklentiler Firefox’u sıradan bir tarayıcıdan çok daha fazlası haline getiriyor. Xmarks ve Google Toolbar ile diğer tarayıcılarla yapabileceğinizden daha fazlasını yapabilirsiniz. Web geliştiricileri için Firebug gibi birçok eklentiyi çalıştırabiliyor. Güvenlik açısından da tüm kullanıcıların isteklerini karşılayabiliyor. Web sunucuları ile iletişime geçerken güvenliği yüksek tutmak için SSL/TLS kullanıyor. Özgür yazılım olması sayesinde de güvenlik açıkları çok kısa surede keşfedilip geliştiriciler tarafından düzeltiliyor ve kullanıcılarını uzun sure sorunlu bir sürümü kullanmak zorunda bırakmıyor. Kısacası şu anda en çok kullanılan internet tarayıcısı olmasa da en çok kullanılmayı hak edeni durumunda.
2008 yılının sonlarına doğru beta sürümüyle karşımıza çıkan, hızı ve güvenliği ile üne kavuşan Google Chrome’u ilk çıktığından bu yana beğeniyorum. Kullandığı V8 JavaScript motoru hızlıdan bile daha hızlı; örneğin 3 serisindeki JavaScript hızı 542.3ms. Diğer tarayıcılar bu konuda biraz sönük kalıyor. Ayrıca Chrome PWN2OWN Hacker Competetion’da saniyeler ya da dakikalar içinde hacklenemeyen tek tarayıcı olması sayesinde kullanıcılara güvenli olduğunu kanıtlıyor. Peki, hepsi bu kadar mı? Elbette hayır. Chrome’u farklı kılan diğer bir özellik de şu: Chrome Windows, Linux ve hatta Mac ile uyumlu. Şu anda %11’lik kullanım oranına sahip olmasına rağmen kullanımının çok basit olması ve ekranın üst kısmını çoğu kişi için gereksiz eklentilerle doldurmaması Chrome’u insanların ilerde de daha çok tercih edeceği bir tarayıcı haline getiriyor; fakat dayanaklı olmak adına RSS beslemeleri gibi günümüz tarayıcılarının çok kullandığı özellikleri almaması bir tarayıcıdan çok şey bekleyen kullanıcıları Chrome’dan uzak tutuyor.
Sonuç olarak Chrome hızlı ve güvenli; Internet Explorer 8, 7 ve 6’ya kıyasla kendini geliştirmiş; ama Firefox hız ve güvenliğin yanında kullanışlılığı da bünyesinde harmanlamayı başarmış görünüyor. Günümüzde kendini 'tarayıcıdan çok şey bekleyen biri' olarak tanımlayan kullanıcılar için en iyi tarayıcı Firefox gibi duruyor. Hızlı ve güvenli bir tarayıcı ile internet sitelerini gezmekten başka bir ihtiyacı olmayanlar için Chrome’u tavsiye edebiliriz; ama Internet Explorer mevcut sürümleriyle Firefox ve Chrome’un farkında olan hiçbir kullanıcıya tavsiye edilecek özellikler sunmuyor.