Merhaba e-bergi okuyucuları! Geçen ay sizlerle hepinizin çok yakından tanıdığı Facebook ile ilgili bir yazımızı paylaşmıştık. Bu sayımızda da geçtiğimiz yıl on kat büyüme göstererek dünyayı etkisi altına alan bir başka sosyal ağı anlatacağım: Twitter.

Twitter'ın ayrıntılarından bahsetmeden önce blog ve -son dönemde yine oldukça popüler olan- mikro-blog kavramlarından bahsetmek gerekiyor. Blog, kelime anlamı olarak web günlüğü şeklinde tanımlanıyor. Herhangi bir teknik bilgiye ihtiyaç duymaksızın fikirlerinizi, anılarınızı, yaptıklarınızı tüm dünyayla bloglar aracılığıyla paylaşabiliyorsunuz. Kendi içeriğinizi yaratıp bir çok kişiye ulaşma fırsatını yakalıyorsunuz. Dünyada ve ülkemizde takip edilen, okurlarının görüşlerini etkileyen bir çok blog yazarı bulunuyor. Mikro-blog kavramı ise blog kavramına çok benzer bir şekilde çalışıyor; fakat bloglarınızda istediğiniz uzunlukta yazı paylaşabiliyorken mikro-bloglarda daha kısa ve anlık iletiler paylaşılabiliyor.

En popüler olan mikro-blog servislerinden biri olan Twitter sadece 140 karekterlik ileti yazmanıza izin veriyor ve bu iletiler "tweet" olarak adlandırılıyor. Genellikle bireyler Twitter'ı o an ne yaptıklarını ya da nasıl hissettiklerini anlatmak için kullanırken profesyoneller ise haber ve bilgi taşıma amaçlı kullanıyor. Profesyonel kullanımlara örnek vermek gerekirse Barack Obama, seçim kampanyası sürecinde Twitter'i aktif kullananlardan. Şu anda 3.5 milyona yakın kişi Obama'yı takip ediyor. Bill Gates'in ise 700,000 civarı takipçisi bulunmakta. İletilerin bir iki cümleden oluşması sayesinde kısa sürede güncellenebilmesi ve cep telefonu gibi taşınabilir ortamlarda kolaylıkla kullanılabilmesi Twitter'ın çok hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlıyor.

Twitter'ın tarihi çok da eskiye dayanmıyor. İlk fikirler 2006 yılının ilk aylarında pod yayıncılığı ile uğraşan bir ABD şirketi olan Odeo'nun yönetim kurulu toplantısında filizlenmeye başlıyor. Ticari bir atılım gerçekleştirmek amacıyla beyin fırtınası yapan Odeo'nun yöneticileri ilk olarak SMS servisi ile küçük bir grup arasında iletişimi sağlama fikri üzerinde kafa yoruyor. En başta ismi dahi konulamayan bu servise daha sonra Flickr'dan esinlenilerek Twttr ismi veriliyor. Twitter'ın ilk prototipi şirket çalışanları arasında haberleşme amacıyla kullanılıyor, Temmuz 2006'da ise şirket dışına açılıyor. Twitter'ın popülerleşme sürecindeki dönüm noktası ise 2007 yılında ABD'deki South by Soutwest festivali boyunca festival katılımcılarının gönderdiği 60.000 tweet'in konser ve konferans alanlarındaki 60 inçlik plazmalara yansıtılması oldu. Festivale katılan konşmacıların da konuşmalarında Twitter'a yer vermesi ile blog yazarlarının ilgisini çeken Twitter bir anda tüm dünyada yayılmaya başladı. Bu başarılı pazarlama kampanyasınının ardından bir çok kongre, festival ve konserde kullanılan Twitter 2010 yılının Mart ayında yüzde 1500lük kayıtlı kullanıcı artışı kaydetti. Twitter'da çalışan kişi sayısı yüzde 500lük büyüme gösterirken, Twitter platformunda geliştirilen kayıtlı uygulamaların sayısı 70,000'i aştı.

Twitter'ın başarısındaki en büyük etken Twitter ekosistemi olarak adlandırdıkları bütün geliştirticilere açık olan sistem. Bu sistem sayesinde uygulama geliştiriciler kolayca Twitter'ı kendi uygulamalarına entegre edebiliyorlar ve twitter farklı uygulamalarda ve platformlarda karşımıza çıkabiliyor. Şirketin nihai amacı ise bilgiyi herkese açık ve ulaşılır kılmak, bilgi ağları oluşturarak dünyanın her köşesine ulaşmak ve bilgi edinimi açısından herkesi eşit kılmak. Bu amaç doğrultusunda Twitter bugün diğer dünya dilerine çevriliyor. Şu anda Twitter'ı en çok kullanan ülkeler arasında ABD başı çekiyor, Japonya ise ABD'yi takip eden ülkelerden.

Twitter açık kaynak yazılıma destek veriyor.Twitter şirket olarak bir çok açık kaynaklı projeye imza atıyor, bu projelerle ilgili ayrıntılı bilgi almak, hatta onlara katkıda bulunmak isterseniz, http://twitter.com/about/opensource adresini ziyaret edebilirsiniz.

Twitter'ın ve diğer sosyal ağların bu kadar çabuk büyümesi ve yayılması diğer şirketlerin de gözünden kaçmıyor. Geçtiğimiz aylarda dünyanın en büyük arama motoru olan Google, Twitter'a ve diğer sosyal paylaşım sitelerine rakip Buzz servisini devreye soktu. Buzz, Twitter kadar tutar mı bilinmez ama henüz sadece 4 yıllık bir geçmişi olan Twitter dünya üzerinde etkisini arttırmaya kararlı. Çalışan sayısını her geçen gün arttıran firma henüz çok popüler olmadığı ülkelere ulaşmaya çalışıyor ve faliyetlerini daha geniş bir alana yaymak için hazırlanıyor. Eğer siz de Twitter'da çalışmayı düşünürseniz, açık pozisyonlarının yer aldığı http://twitter.com/positions.html sayfasına bir göz atabilirsiniz. Twitter'da hesap oluşturup bu büyük dünyaya katılmak için ise http://twitter.com/ sayfasına girip kayıt olmanız yeterli. Gelecek ay görüşmek üzere sevgili e-bergi okuyucuları!

Kaynaklar: