, yani alan adı sistemi, internetin çok önemli ve bir o kadar da gizli bir yanını oluşturmaktadır. Bu sistem dünyanın en geniş ve en aktif dağıtılmış veritabanını oluşturarak internetin devamlılığını sağlar. Aynı zamanda da, internetteki alan adlarının tutulduğu ve "e-posta alma-gönderme sağlayıcılarına" ait bilgilerin de saklandığı yerdir. Bu sistem, biz herhangi bir siteye giriş yaptığımızda yada e-mail gönderdiğimizde devreye girer ve alan adı çözümlemesi (domain name resolving) olarak da bilinen işlemi uygulayarak alan adlarının "63.122.198.900" gibi IP (internet protokolü) karşılıklarını bize sağlar.
Aslında, DNS bir telefon rehberi gibidir ve işimizi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Konuşmak istediğimiz birinin telefonunu, rehberde o kişinin ismiyle nasıl arıyorsak, bir siteye ulaşmak isteyince de o sitenin karmaşık IP adresini yazmak yerine http://www.metu.edu.tr gibi hatırlaması çok daha kolay olan ismini kullanıyoruz. Aynı şekilde e-posta gönderirken de isim@yahoo.com gibi bir adres yazıyoruz. Üstelik sitenin IP adresi denilen bu kodu anlık olarak değişebiliyorken, DNS sayesinde, biz IP adresinden bağımsız olarak, yine eskiden yazdığımız internet adresini kullanabiliyoruz ve o isimde arama yapabiliyoruz. Her ne kadar DNS in görevi kolay bir işmiş gibi düşünülse de bu yapı bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir:
- Milyonlarca IP adresi ve onlara bağlı milyonlarca site vardır.
- Gün içinde milyonlarca adrese ulaşılmak istenmekte, hatta 1 kişi günde yüzlerce IP adresi talebi yapabilmektedir.
- IP adresi ve alan adları günlük olarak değişebilmektedir.
DNS’i farklı yapan şey ise dünyada DNS’den başka hiçbir veritabanın bu kadar çok talebe karşılık veremiyor olmasıdır.
Alan Adı (Domain Name) Nelerden Oluşur?
Birbirlerinden noktalarla ayrılmış alt alanlardan oluşur. Bu alt alanlar için sorgulama sağdan sola doğru olur. Yani en üst düzeyde yetkili isim en sağdaki kısımdır. Mesela en.wikipedia.org adresi için bu ".org" kısmıdır. Sıralamak gerekirse: en büyük alt başlık ".org", sonra wikipedia.org" , daha sonra ise "en.wikipedia.org" tur. Herhangi bir IP adresi olan kısma "hostname" adı verilir. (mesela wikipedia.org veya en.wikipedia.org). "Hostname" ve IP adresleri birebir örtüşmek zorunda değildir. Yani bir "hostname" birden çok sayfaya hizmet sağlayabilir yada aynı şekilde bir "hostname" birden çok IP’ye de sahip olabilir.
DNS nasıl çalışır?
Çalışma prensibi, özyinelemeli sorgulama (recursive query) yöntemine dayanır. Bir sitenin adresini internet tarayıcımıza yazdığımızda, bilgisayarımızın ilk yaptığı şey "DNS önbelleği"ne, yani son günlerde talep edilen DNS’lerin kayıtlarının saklandığı yere, bakmak olur. Eğer bu isim yerel kayıtlarda bulunamazsa bilgisayarımız internet servis sağlayıcısının (ISP-internet service provider) özyinelemeli DNS sağlayıcılarının kayıtlarını sorgulamaya başlar. Olumsuz yanıt gelmesi halinde ise temel isim sağlayıcıları (root name servers) ile iletişime geçilir. Bu 13 isim sağlayıcı, ".com", ".org", ".net" gibi en üst düzey alanların (TLD-Top-Level Domains) kaydına sahiptir. Yani temel sağlayıcı sitelerin teker teker kayıtlarını tutmak yerine yetkili isim sağlayıcılarının kayıtlarını tutar. Mesela www.google.com'a tıkladığımızda, bu sağlayıcı "com" için ayrılan alanın kayıtlarına bakar. Bir sonraki sorgu ".com" kısmını geçerek "google.com" için yapılır. Bu internet adresi için var olan kayıtlar alınıp bilgisayarımızın ilk sorguyu yaptığı yerel önbelleğe (local cache) koyulur. Artık bu kayıt yerel hafızaya alındığından, bir sonraki talebe cevap çok daha hızlı gelir. IP, bu kayıtlardan okunduktan sonra internet tarayıcısına sağlanır. Böylece sayfa ekranımızda görüntülenir.
Kısaca; DNS bizim için internet ve e-posta adreslerinin IP karşılarını bulur ve böylece bilgisayarın bu adresleri algılamasını sağlar. Arama normalde, önce temel sağlayıcının kayıtlarından başlarken, bu süreci kolaylaştırmak için, internet sağlayıcısının kayıtları ve bilgisayarın yerel kayıtları kullanıma sokulur. Bu hiyerarşik sistem, internetin devamlılığı için çok önemlidir çünkü milyarlarca talebe karşılık vermek zorunda olan temel isim sağlayıcıları (root nameservers) ancak bu şekilde aşırı yüklenmeden korunmuş olurlar.