Intel'in yönetim kurulu başkanı Craig R. Barrett, 2 Kasım 2008, Salı günü ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği'ni ziyaret etti ve Intel tarafından ODTÜ'ye hibe edilen WiMAX laboratuvarının açılışına katıldı.

Açılış öncesinde bir konuşma yapan Barrett, Intel'in üniversitelere yaptığı yardımların amacı hakkında açıklamalarda bulundu. Konuşması içeriği açısından oldukça etkileyiciydi ve bu yüzden E-Bergi okurlarıyla bu konuşmanın içeriğini paylaşmak gerektiğini düşünüyorum.

Konuşma içeriğinden önce Craig R. Barrett hakkında kısa bir bilgi verelim. Dr. Barrett 1939 doğumlu. Yüksek öğrenim hayatı boyunca Stanford Üniversitesi'ne devam etmiş ve doktorasını da üniversitenin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü'nden almış. Yine aynı üniversitede ve bölümde doçent olarak çalışırken 1974 yılında Intel'e katılmış. Şirketin yönetiminde hızlıca yükselip 1998'de CEO olmuş. Bilişim dünyasındaki zorluklardan, özellikle de İngilizce "Dot-Com Bubble" adı verilen krizden şirketi büyüterek ve kârlılaştırarak çıkartmasıyla yedi senelik zorlu CEO'luk görevini bırakmış ve 2005'te Intel'in yönetim kurulu başkanı olmuş. Şu sıralar yönetim kurulu başkanlığının yanı sıra Birleşmiş Milletler Bilgi İletişim Teknolojileri ve Geliştirilmesi İçin Global İşbirliği Başkanlığı görevini de sürdürmekte.

Dr. Barrett konuşmasında ilk olarak internet tarayıcıları konusunda bir devrim yaratan Netscape'den bahsetti. Daha sonra ilk çıkardığı hizmeti "ağ dizinleri (web directory)" ile bir anda büyük bir ilgi gören Yahoo!'yu örnek verdi. Son olarak da arama motoru dünyasında bir çığır açan Google konusunda konuştu.

Bu üç fikir, yani Netscape, Yahoo! ve Google hakkında, "Bu fikirler insanların hayatlarını değiştirdiler. Ancak bu fikirlerin herhangibiri, ar-ge faaliyetlerine yıllık 7 milyar dolar harcayan Microsoft'ta veya yıllık 6,5 milyar dolar harcayan Intel'de olsaydı kuvvetle muhtemel proje yöneticisi ya da onu geçti diyelim daha üst düzey bir yönetici tarafından iptal edilirlerdi" dedi.

"Bu fikirlerle insanlar ilk çıktıkları zaman nasıl para kazanacaklarını bilmiyorlardı. Google 1998'de kuruldu, 2001'de ancak para kazanmaya başladı. Bir şirketin varlığını sürdürebilmesi için para kazanması gerekir, bu nedenle bu fikirler ve buna benzer diğer fikirler eskiden ve şu anda büyük şirketlerin çoğunda nasıl para kazanacakları belli olmadığı için iptal ediliyorlar" dedi.

Dr. Barrett, dinleyicilerin dikkatlerini daha sonra bu üç fikrin ortak bir noktası olduğuna çekti ve konuşmasına şu sözlerle devam etti, "Bu üç fikir de üniversitelerde doktora ve master yapan araştırmacıların üniversite olanaklarını kullanarak ortaya koydukları projelerdi. Üniversitelerin olanakları yetersiz olsaydı bu fikirler hayata geçirilemeyecekti. Araştırma yapmaya önem veren üniversiteleri bu nedenden ötürü önemsiyoruz". "ODTÜ de bizce bu üniversitelerden biri" diye de ekledi.

Ayrıca bir kaç gün önce yapılan 3G ihalesi ile de ilgili bir yorumda bulundu. 3G gibi eski bir teknoloji yerine daha yeni teknolojilerin ihale edilmesi gerektiğini söyledi. Hatta tam bu sırada Intel'in klasik "Intel Inside" sloganın yerini alan yeni sloganı "Leap Ahead"i kullanarak, "Türkler 3G'den daha iyisine Leap Ahead* etmeliler" dedi.

Intel'in uzun dönemde yaptığı bu yardımların meyvesini yiyeceği çok açık. Zira Dr. Barrett'in verdiği Netscape, Yahoo!, ve Google örnekleri insanların içinde Intel ürünlerinin bulunduğu bir sürü bilgisayar almasını sağladı. WiMAX konusunda da araştırmacılar ürüne yönelik projeler yapacaklar ve sonuçta insanlar gene bu teknolojiyi kullanmak için Intel'in ürünlerini satın alacaklar.

Dr. Barrett'in 3G ihalesi konusunda da haklı olduğu taraflar var. 3G Japonya'da 2001'den beri kullanılan bir teknoloji. 3G'den daha iyi teknolojiler şu an halihazırda başka ülkelerde kullanılmakta. Bu daha gelişmiş teknolojileri kullanmak için önce 3G kurulması da gerekmemekte. Ancak gene ne olacak, ilk olarak büyük şirketler bize eski teknoloji satarak para kazanacaklar. Kim bilir belki ileride 3.5G'ye de geçeriz, gelişmiş ülkelerdeki insanlar da o sırada 5G kullanıyor olurlar.

  • Leap Ahead: Yukarı fırlamak, ileri atlamak

Kaynaklar