Merhaba arkadaşlar!
Blizzard’ın destansı Starcraft serisinin en yeni (ve son) oyununun incelemesiyle karşınızdayım. Öncelikle seriden bahsetmek istiyorum; seri, senaryoları birbiriyle bağlantılı 5 oyundan oluşmakta. Son oyuna geçmeden önce, oyuna Legacy of the Void’den başlayacaklar için -ki bu sayı azımsanmayacak kadar fazla- bu 5 oyunun hikayesini özetle aktarmak istiyorum.
Samanyolu galaksisinde Xel’Naga adı verilen ve ne zamandır galakside olduğu bilinmeyen kadim bir ırkla başlar her şey, zaman tahminen 2300'lü yıllar ve daha sonrasıdır. Xel’Naga, Aiur adlı gezegende insanlar dışında zeki yaşam formları keşfeder ve bunlara kendilerini açığa çıkarmadan yol göstererek, tamamıyla mantıksal hareket eden oldukça atletik, dayanıklı ve aynı zamanda psişik Protoss ırkını yaratır. Bir süre sonra Protosslar arasında karışıklıklar çıkar, bu karışıklıklara Xel’Naga müdahale etmek ister ve “sizi biz yarattık” diyerek ortaya çıkar. Bu durum Protossları daha da kızdırır, Aiur’da kaos ortamı oluşur ve Xel’Naga'ya saldırırlar. Xel’Naga, Aiur'dan hatırı sayılır derecede hasar alarak kaçar ve Zerus isimli gezegene gider. İlk geliştirdikleri Protossların hayal kırıklığından sonra zeki varlıklar yaratmak yerine tek bir beyin tarafından yönetilen bir ırk yaratmak isterler ve böceklerden evrimleşen, sürekli üreyen ve çoğalan koloni sistemli Zerg ırkını ve başlarında yönetici olarak durması için de Overmind’ı yaratırlar. Overmind Zerglerin ana yönetim ve düşünce merkezidir. Ancak Overmind Xel’Naga'yı fark eder ve tehlike olarak görür. En sonunda Overmind Xel’Naga'ya saldırır ve Xel’Naga'nın tüm bilgi birikimini alarak çok daha fazla güçlenir, ardından evrene yayılmaya başlayıp Xel’Naga'nın ilk çocuklarıyla savaşmak için önlerine gelen tüm gezegenleri yakıp yıkarak Aiur’a yola çıkar. Bu esnada Xel’Naga çok ağır hasarlar aldıktan sonra uzun yıllar kayıplara karışır. Bu arada insan ırkı (Terranlar) uzaya açılma çabası içindeyken gemi sistemlerinin bozulmasından dolayı dağılırlar ve kendi devletlerini kurarlar. Bunlar; Arcturus Mengsk'in başkan olduğu Dominion (en baskın Terran grubu), Sons of Korhal ve Antigans'dır. Burada önemli olanlar Arcturus Mengsk önderliğindeki Dominion ve daha sonradan Dominion’dan ayrılıp Sons of Korhal‘a geçen Kumandan Jim Raynor ile beraber Sons of Korhal. Burada olaylar karışır: Zergler Protossların psişik güçlerine karşı koyamayacağını anlayıp zayıf insanoğlundan faydalanmak isterler. Bu doğrultuda Overmind Terranların dağılmışlığından faydalanıp Zerg/Terran melezleri yaratarak Protossları yenme amacıyla Terranların üstüne yürür, 3 ırk da bu arada hem birbirleriyle hem de kendi aralarında savaş içerisindedir ve evrende tam bir kaos ortamı vardır. O zamanlarda Dominion cephesinde olan Raynor ve kız arkadaşı ghost (psişik güçleri olan asker -- Dominion’da sayılılardır) Sarah Kerrigan, Arcturus'un emrinde Tarsonis gezegeninde Protosslara karşı bir savaşa girer. Savaşın ilerleyen zamanlarında gezegen Zerg istilasına uğrar ve Arcturus, Kerrigan’ı oradan çıkaracağına söz vermesine rağmen ona ihanet ederek Kerrigan ve ekibini orada bırakarak gezegenden tüm orduyu çeker. Buna çok öfkelenen Raynor, Dominion’ı terk eder ve isyan çıkartır. Bunun üzerine Mengsk onu terörist ilan eder. Bu sırada Zergler Kerrigan’ı ele geçirmiş, Kerrigan’ın psişik güçlerinden faydalanarak onun Zerg/Terran melezini oluşturmuştur. Ortaya çıkan yeni Kerrigan durdurulamaz bir güçtedir ve tüm evrene sahip olma amacıyla Protoss gezegenlerinden Terran gezegenlerine tüm gezegenleri istila etmeye başlar, bu arada da Overmind’ı yok eder ve Zerglerin yönetimini devralır. Bu istilalar başladığında Raynor’ın çıkardığı isyanlar sekteye uğrar; zira Zerg istilası çok kuvvetlidir. Bu noktada Raynor bazen eski dostlarından yardım alarak, bazen Protoss liderlerinden biri olan Zeratul ile müttefik olarak Zerglere ve aynı zamanda Dominion’a karşı koymaya çalışır. Raynor’ın Protosslarla yaptığı ittifak esnasında, Protosslar Xel’Naga'dan kalma, kullanıldığında belli bir alandaki tüm Xel’Naga'dan gelmeleri yok eden Artifact'i Jim Raynor’a verir. Raynor bu Artifact’i kullanarak Kerrigan’ı etkisiz hale getirmeyi başarır. Etkisiz hale gelen Kerrigan’ın içindeki Zerg duyguları zayıflar, insani duyguları yeniden hissetmeye başlar. Raynor ile Kerrigan birbirine kavuşmustur ancak bu durum kısa sürelidir, zira Arcturus Kerrigan’ın ölmesini istediği için üstlerine kendi kuvvetlerini gönderir. Bu sırada Kerrigan ile Raynor'ın yolları ayrı düşmek zorunda kalır ve Raynor’dan haber alınamaz. Arcturus isyanların bitmesi için Raynor’ın öldüğünü ortaya atar ve bunu duyan Kerrigan kendisini yeniden Zerg imparatorluğunu kurmaya adar. Tüm Zergleri yeniden toplar ve önce Arcturus’a saldırır, sonra da sürpriz bir şekilde kendisine ulaşmaya çalışan etkisizleştirilmiş Raynor ile karşılaşır. Arcturus’un imparatorluğu yıkılır, Terranlar Raynor tarafına geçer. Bu olaylar yaşanırken diğer tarafta istilalardan ve savaşlardan yıpranan, birçok değerli kumandanını feda eden Protosslar da Zeratul ve Artanis önderliğinde birleşmeye başlamıştır. Tüm bu olaylar yaşandığı sırada Protosslarının lideri Amon yeniden doğar ve önce Dark Voice adıyla bilinen Xel’Naga'dan gelme evrenin en karanlık tanrısı Tal’Darim’i kontrolü altına alır, sonra da ırkları birbiriyle birleştirerek melezler yaratıp evreni yok etmeye gelir. Amon’un durdurulması lazımdır. Zeratul ve Artanis önderliğindeki Protosslar evrenin kurtuluşu için Xel’Naga'nın dönmesi gerektiğini, Zergler ise kendi başlarına bu tehlikeyi savuşturabileceklerini düşünürler. İşte bu karmaşanın ortaya çıktığı noktada da Legacy of the Void senaryosu başlar.
Evet, Starcraft'ın bundan önceki yaklaşık 200 bölümünün çok çok ufak bir özetiydi bu. Legacy of the Void ile de bu destansı hikaye son bulacak.
Oyun/oynanış hakkında
Oyunumuz Warcraft3, Age of Empires tarzında bir Real Time Strategy oyunu. Her RTS gibi, kameranın sky camera olması, planlı gelişme gibi özellikleri içeriyor. Irkların kendi içlerindeki çeşitlilikleri, her bir savaş ünitesinin diğer ünitelerle değişen uyumları, her ırkın birbirlerine karşı zaafları veya üstünlükleri derken gerçekten çok geniş stratejik esnekliklere sahip bir oyun, bunların yanında Starcraft’ı diğer RTSlerden ayıran en büyük özellik de olayların über teknolojik bir uzay bağlamında gerçekleşmesi, bundan dolayı oynanış ve gelişme çok çok hızlı olduğu için taktiksel donanım ile hız ve harita kontrolünü de beraberinde isteyen bir oyun.
Irkların artıları/eksileri
Terran: Ne artısı ne eksisi var diyebiliriz, maliyetten dayanıklılığa her şeyi orta derece. Oynaması kolay, yeni başlayanlara önerilir.
Zerg: Maliyetsiz, sayıca çok fazla olabilen ama fazla olabildiği kadar da dayanıksız bir ırk. Oynaması da zordur bana göre.
Protoss: Çok dayanıklı, çok kuvvetli, ama sayıca üstün olamayan, ve maliyetleri çok fazla olan, aynı zamanda benim oynamayı en çok sevdiğim ırk.
Gelelim asıl geleceğimiz noktaya...
Yavaş yavaş oyunumuzu tanıtacak olursak: Legacy of the Void, Starcraft 2’nin ikinci eklenti paketi (Blizzard büyük ek paketler çıkarmayı çok sever oyunlarına). Ancak ek paket olmasına rağmen tek oyun olarak alınıp da senaryosu oynanabilmektedir. Bu nedenle önceki hikayeyi yukarıda anlattım. Ayrıca Blizzard oyuna hazırladığı açılış sinematiğinde buraya kadar olan hikayeyi özetlemiş, oyuna başladığınızda oradan da bilgi edinebilme imkanınız var. Oyunun senaryosu Starcraft 2 Hearts of the Swarm’un kaldığı yerden devam ediyor. Bu konuda spoiler vermek istemiyorum senaryoyla ilgili, senaryo çok sağlam, oyun boyunca gösterilen toplam sinematiklerin süresi 1,5 saat, çok zevkli ve aynı zamanda şaşırtıcı, bazı yerlerde üzücü anlar içeriyor ve bu duyguları anlatarak bozmak istemiyorum, siz tadın ;) Ancak senaryo ve görevlerle ilgili şu kadarını diyebilirim ki yeri gelince zamana karşı yarıştığımız yeri gelince savunma yaptığımız yeri gelince de saldırı yaptığımız 19 görevden oluşuyor oyunumuz ve ağırlıklı olarak Protossların gözünden oynuyoruz(biraz da Zergleri kontrol ediyoruz Kerrigan ile beraber) 19 görevlik Protoss senaryosunu bitirdikten sonra Into The Void bölümüyle 3 görev daha yapıp Starcraft hikayesini bitiriyoruz.
Neler eklendi, neler çıkarıldı?
Starcraft 2'nin ilk oyununda oyunun senaryosunu yönlendirme işini biraz bize bırakmıştı Blizzard, önümüze görevleri yaparken 2 seçenek geliyordu ve dostumuzu düşmanımızı kendimiz seçiyorduk, bu seçimlerle de ilerleyen görevlerde hangi üniteyi kullanacağımızı belirliyorduk. Ama sonuçta hepsi aynı yere çıkıyordu orası ayrı bir mesele. Legacy of the Void'de bu yönlendirmeleri yapamıyoruz ve bu açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşattı bana, son değişmese bile yolumuzu kendimiz çiziyorduk eskiden, LotV'de bu biraz eksik kalmış sanki.
Starcraft; harita ve ünite çeşitliligi, bunların akıllıca kullanımı üzerine bir oyun ve her ek paketinde olduğu gibi Legacy of the Void’de de birçok yeni ünite, araştırma ve harita geliyor. Oyun senaryosuna devam ederken bir ünitemizi 3 farklı şekilde geliştirme imkanı veriliyor, her görevden önce o görev için hangi özellik daha uygunsa o üniteye bu doğrultuda ekstra özellikler seçebiliyoruz ancak bu ekstra özellikleri de görevleri tamamladıkça alabiliyoruz, her şey beleş değil. :P Tabi bu işlemleri nerde yapıyoruz dersek bu sorunun cevabı da ‘spear of adun’ yani bizim senaryo boyunca kullandığımız gezegenler ve görevler arası seyahat ettiğimiz bize görev esnasında kullanacağımız aktif ve pasif özellikler sağlayan naçizane savaş gemimiz. Her görevin bir main objective i bir de bonus objective i var, ve mainden de bonustan da ‘solarite’ denilen geliştirme yapmamızı sağlayan malzemeleri topluyoruz, bu malzemelerle spear of aduna dönerek kullanacağımız geliştirmeleri seçiyoruz. Bu noktada bonus objective leri yapmak önemli, yeterince solarite toplamazsak maksimum geliştirmelere ulaşamıyoruz ve ilerleyen görevlerde sıkıntı çekebiliyoruz.
Yeni üniteler
Adept: Sadece yer savunması yapabilen Protoss destek ünitesi, Zealot ve Stalker’ı tamamlayıcı rolde.
Disruptor: Normal saldırısı olmayan yine bir Protoss destek ünitesi, ancak tüm askerlerini bir arada tutan rakipler için baş belası bir ünite, belli bir bölgeye çok büyük hasarlar verebime özelliğine sahip.
Liberator: Default özelliklerinde sadece hava savunması yapan, Defender mode açıldığında yere çakılıp yer savunması yapan yeni Terran uçağı.
Cyclone: Normal saldırı yaparken aynı zamanda ‘lock on’ özelligini kullanarak en yakın düşman birimini bombalayan hızlı bir Terran tankı.
Ravager: Roachlardan mutasyona uğrayan uzak mesafeye zehir atabilen Zerg böceğimsisi.
Lurker: Yerin altında olmadan hasar veremeyen, ama yer altına bir girdi mi ortalıkta yaşayan canlı bırakmayan, yakında herhangi bir dedektör yoksa düşman tarafından görülemeyen Zerg mutantı.
Bu yeniliklerin yanı sıra, her Blizzard oyununun klasiği olan sinematik mevzusuna girmek istiyorum, daha önce de değindiğim gibi toplasak destansı bir film oluşturacak 1,5 saatlik sinematiği var LotV’nin. Oyunu da oyun yapan senaryo ve sinematikleridir bence ve Blizzard bu işi gerçekten çok iyi yapıyor; LotV de bunun sadece bir örneği. Oynayana oyunu resmen yaşatan sinematikleriyle, oyun içi seslendirmeleri ve müzikleriyle Legacy of the Void’in oynayanı etkilediği büyük bir gerçek.
Senaryo bitti, ne yapmalı?
Öncelikle sarılıp ağlaşalım, böyle bir hikayeyi bitirmek kolay değil, ancak Blizzard önümüze güzel seçenekler sunuyor. Multiplayer imkanlar çok geniş, hiçbir koşul aranmaksızın kendi tecrübenizdeki insanlarla beraber girebileceğiniz turnuvalar eklendi oyuna ve bu turnuvalar hemen her gün oluyor, yani katılmanız çok kolay. Bunun dışında turnuva değil ligde oynamak istiyorum diyorsanız bundan önceki Starcraft oyunlarında olduğu gibi bir lig sistemi mevcut, yine bunların da dışına çıkmak istiyorum diyorsanız bilgisayara karşı veya rastgele insanlara karşı (unranked) oynayabileceğiniz multiplayer seçenekleri de varlığını koruyor. Bunları geç sağlam yeniliklerden haber ver diyorsanız; Legacy of the Void'le beraber archon mode ve co-op olmak üzere 2 büyük yenilik geldi multiplayer kısmına. Archon mode'dan başlayalım: Bu modda aynı üssü arkadaşınızla beraber yönetiyorsunuz ve parti kurup girmeniz zorunlu, hanginizin ne zaman ne üniteler çıkarmaya başlayacağını, hangi araştırmaları yapacağını mineral ve gazı nasıl kullanacağını belirlemek ve bunları uygulayabilmek için de çok koordine olmak gerekli. Co-op mode'a gelirsek: Bu modda arkadaşınızla girmeniz zorunlu değil ancak gözlemime göre öyle olsa daha faydalı olur. Arkadaşınızla veya sistemin size verdiği takım arkadaşıyla beraber oyun içinde görev yapıyorsunuz, oyuna girmeden 6 farklı Starcraft 2 karakterinden birini seçiyorsunuz ve görevleri tamamladıkça seçtiğiniz karakterin levelını artırıyorsunuz (en fazla 15'e kadar). Başlangıçta her karakter için farklı bir takım üniteler ve geliştirmeler mevcut, karakter seviyesi arttıkça ekstradan ünite ve geliştirmeler ediniyor ve güçleniyorsunuz, bu noktada kazandığınız deneyim puanı görevin zorluğuna veya görevi rastgele alıp almamanıza göre değişiyor. Daha çabuk level almak da bu noktada sizin elinizde olan bir şey.
Son olarak da Arcade mode'dan bahsetmek istiyorum, aslında benim daha önceleri pek vakit geçirmediğim ancak sc2 community tarafından geliştirilen ufak oyunların ve görevlerin olduğu bir multiplayer bölümü, "Senaryo, lig, turnuva gibi uzun şeylere vaktim yok şu an" diyorsanız ufak bir şey yapayım diye düşünülerek girilebilecek bir yer, gerçekten çoook fazla oyun var arcade bölümünde, istediğiniz herhangi birine girebilir veya istediğiniz oyunu oluşturabilirsiniz.
SON
Evet Starcraft senaryosu bitti üzüldük, ama Starcraft dünyası Blizzard’ın çıkaracağını açıkladığı ek paketler (evet ek pakete ek paket, yukarda Blizzard'ın ek paketleri sevdiğinden bahsetmiştim) (ilk ek paketin 2016 bahar ayında çıkması planlanıyor) ve görevlerle asla bitmeyecek, senaryo bitse de oyuna aktif olarak özellikler eklenmesiyle oyuncu olarak biz her zaman Starcraft evreninde yaşamaya devam edeceğiz… Bu yazılık benden bu kadar, ileride yeniden görüşmek dileğiyle.
Kaynakça: