Margaret Hamilton

1936 doğumlu Margaret Hamilton, Michigan Üniversitesi’nde matematik bölümünü ve bununla birlikte felsefe alanında yan dal programını bitirmiş bir biliminsanı. Felsefe yan dalına ise filozof olan babası ve bir yazar olan dedesinden etkilenerek başladığını söylüyor. Üniversitede okurken etkilendiği bir profesöründen bahsediyor Hamilton, matematik bölümündeki favori hocalardan biri olduğunu ve bölümdeki tek kadın profesör olduğunu söylüyor.

O zamanlar mezun olduktan sonra soyut matematikte uzmanlaşıp profesör olmak istiyormuş ama 1963-1964 yılları civarında MIT’nin NASA’dan bir proje aldığını ve aya insan gönderileceğini duymuş ve bunun hayatının fırsatı olduğunu düşünmüş. Birkaç saat içinde MIT’de iki farklı proje yöneticisi ile görüşme ayarlamış ve görüşmeden sonra ikisi de aynı gün içerisinde birlikte çalışmayı teklif etmiş. Hamilton bu noktada kimseyi kırmamak için yazı-tura atarak karar vermiş kiminle çalışacağına. Böylece insanlığın aya yolculuğu için çalışmaya başlıyor Hamilton.

Apollo astronotlarının, uzay yolculuğunun öncüleri olduğu herkes tarafından bilinir ama Apollo yazılımını hazırlayan takım da yazılım alanının öncülerinden idi. “Öncülük etmekten başka şansımız yoktu.“ diyor Hamilton. Bu dönemde yazılım mühendisliği, bilgisayar bilimleri gibi disiplinler yok. Hamilton da 1959 yılında yine MIT’de bir profesörle birlikte çalışmaları sırasında başkaları gibi kendi çabalarıyla birkaç yazılım dili öğrenmiş ve yazılım alanına bu şekilde bir giriş yapmış. İnsansız görevlerden birinde Hamilton yeni olduğu için ona görevin iptal edilmesi durumunda çalışması gereken programı yazdırmışlar. Kısacası asla çalışması planlanmayan bir program. Ama sonrasında görevin iptal edilmesi gerekmiş. Hamilton “Hemen beni çağırdılar çünkü o sırada bütün cevaplar bendeydi.” diyor. Projedeki başarıları sayesinde Hamilton bir süre sonra 400 kişilik yazılım takımının yöneticisi oluyor.

Kocasından ayrıldıktan sonra Hamilton, kızı Lauren ile birlikte işe geliyormuş. Bir gün kızı Lauren simülasyonla oynarken iki programı aynı anda çalıştırıyor ve bilgisayar birden fazla program çalıştırabilecek kadar güçlü olmadığı için önceki programın bütün verileri siliniyor. Hamilton da ya bu uçuş sırasında da olursa diye düşünüp üstleriyle konuşmaya gidiyor, Hamilton’a astronotların çok iyi eğitimden geçtiği için böyle bir hata yapmayacaklarını söylüyorlar. Ama Apollo 8 görevinde Jim Lorell uçuş sırasında aynı hatayı yapıyor ve navigasyon bilgilerinin tümünü kaybediyor. Hamilton ise bilgileri tekrar yüklemek için 9 saat fazla mesai yapmak zorunda kalıyor.

Apollo görevinde Hamilton’ın en ünlü başarısı ise öncelik göstergesi (priority display) adını verdiği bilgisayara bağlı ışıklar. Bu ışıklar olmaması gereken bir durum olduğunda, örneğin bilgisayar aşırı yüklendiğinde, astronotları bilgisayar kendini kapatmadan önce uyarmak için tasarlanmıştı. NASA’da pek çok insan bunu gereksiz bir iş olarak görüyordu, çünkü astronotların hata yapmayacaklarını düşünüyorlardı. Ama Hamilton’ın ısrarlarıyla öncelik göstergeleri yapıldı. Aya inişe yaklaşırken Aldrin radarı açık unuttuğu için bilgisayar gereksiz hesaplamalar yapıyordu ve aşırı yüklenmişti. Öncelik göstergeleri yandıktan sonra astronotlar bir sorun olduğunu fark edip bilgisayarı inişe geçmeden önce yeniden başlattılar ve sorunsuz bir iniş yapabildiler.

Hamilton daima donanımla çalışan mühendislerle aynı saygıyı görmek istiyordu, sonunda bunu kazandı da. Hamilton’ın yazılım mühendisliğinin bir disiplin olmasında çok büyük katkısı var. Hatta bu terimi ortaya atan insanlardan biri kendisi. Yazılım alanında çalışan insanların donanımla ilgilenen mühendislerle aynı saygıyı görmesinde yine Hamilton’ın payı büyük. Bugün Hamilton 83 yaşında ve Hamilton Technologies şirketinin kurucusu. Şirket pek çok üniversiteye, pek çok devlet kurumuna ve IBM gibi büyük kuruluşlara hizmet vermekte. Yazıyı bitirmeden önce şu linki de buraya bırakmak istiyorum (https://github.com/chrislgarry/Apollo-11). Apollo 11’in kodları 2016’da github üzerinden paylaşıldı, belki göz atmak istersiniz.

Kaynakça