Merhaba sevgili e-bergi okurları! Bu ay biyografi köşemizde sizlere tanıtacağımız zat-ı muhteremleri, her oyun geliştiricinin cüzdanında, annesinin fotoğrafının yanında bir adet vesikalığı bulunan, Texas’taki id Software firmasının bahçesine altın yaldızlı, elinde roketatar olan 40 arşınlık heykelinin dikildiği, Gabe Newell’ın zamanında adına gümüş sikke bastırdığı, garbın yedi düvelinin başına tac-ı ser eylediği, İbn-i John Mustafa Carmack Paşa, şüphesiz ki gelmiş geçmiş en baba oyun geliştiricilerden biri ve günümüzde oyun teknolojileri adı altında, belki de en çok emeği geçen insandır. Kendisi, havarileri ile birlikte First Person Shooter (Birinci şahıs nişancı) dediğimiz türü icat edip, oyun dünyası ve endüstrisinde hatırı sayılır bir yere getirmekle kalmamış, id Software bünyesinde geliştirdiği oyun motorlarıyla, sayısız oyunun ve oyun modunun ortaya çıkmasına direkt veya dolaylı yoldan katkıda bulunmuştur. Carmack ayrıca özel bir uzay-hava şirketinin sahibi olan bir roket bilimcidir.

1970 doğumlu Carmack, daha bacak kadarken “Zindanlar ve Ejderhalar” türevi rol yapma oyunlarına, bilimkurgu kitaplarına ve çizgi romanlara sarmış biridir. Bilgisayarlar yaygınlaşıp da her eve girmeye başlayınca, bizimki de bir müptelası olur ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Daha 14 yaşındayken gittiği okul parasızlıktan bilgisayar alamadığı için, zengin yan mahalledeki okulun bünyesindeki bir Apple II bilgisayarı çalarken yakalanınca psikolojik tedavi görmüş ve sonraki bir yılı ıslah evinde geçirmiştir. Liseden tam notla mezun olmuş, University of Missouri-Kansas City’de iki sömestr geçtirdikten sonra okulu bırakıp piyasaya atılmıştır.

Kısa bir süre Apple için serbest olarak çalıştıktan sonra Softdisk adlı şirkette işe başlamıştır. İlk oyunu olan “Invasion of Vorticons”u bu şirket bünyesinde geliştirirken, John Romero ve Adrian Carmack ile tanışır. Aralarında akrabalık ilişkisi bulunmayan Adrian ile isim benzerliğinden dolayı, patronu John’a Mustafa adını verir. Boş zamanlarında geliştirdikleri “Commander Keen” adlı oyun sayesinde ellerine üç-beş kuruş bir şey geçince, üç kafadar 1991 yılında istifa edip “id Software”ı kurarlar. Aynı sene çıkan, eski bir Apple II oyunundan esinlendikleri “Wolfenstein 3D”, o güne kadar yapılmamış bir şeyi, birinci kişi bakış açısını, başarıyla icra ettiğinden, henüz yeni yeni gelişen oyun dünyasında yeri yerinden oynatır. Sonradan “share-ware” olarak anılacak, yazılımın ufak bir bölümünü ücretsiz olarak dağıtma modelinin de ilk örneklerinden birini gösteren Wolfenstein sayesinde Carmack, benim kısa pantolonumla kız kestiğim yaşta ayda 120.000 dolar kazanmaktadır.

Ancak bilgisayar oyunları olgusuna dair bilinen her şeyi değiştiren şey, 1993 yılında gerçekleşir. Doom’un başarısının en büyük sebebi, daha önce hiçbir oyunun vermediği bir gerçeklik hissi vermesi olarak görülür. Sadece 1994 yılı içinde 7 milyon dolar satan Doom, Carmack’e hakettiği tahtı bahşetmiştir. Carmack ve Romero’nun bu yıllarını David Kushner, “Masters of Doom” adlı kitabında detaylı bir şekilde ele alır.

Sevgili okurlar, sizin benim gibi insanlarla John Carmack gibi insanların arasındaki fark, bu aralarda ortaya çıkıyor. Harika işler başarmış olsanız, hayatınızın sonuna kadar yetecek paranız olsa, her gün işe Ferrari ile gitseniz, muhtemelen haftada zaman zaman 80 saati bulan sürelerle çalışmazsınız, değil mi? Bu yüzden biz dünyayı değiştiren insanlar arasında değiliz. Carmack ise herhangi bir rehavet alameti göstermeden senelerce çalışmaya devam ederek 1994’te Doom 2’yi, 1996’da Quake’i, 1998’de Quake 2’yi 1999’da Quake 3’ü, 2004’te Doom 3’ü, 2011’de Rage’i ve daha nicelerini bilgisayarlarımıza kazandırmıştır.

Açık kaynak kodlu yazılımın sıkı bir savunucusu olan Carmack’in, piyasaya sürdüğü her yeni motorun akabinde bir eski sürümünün kodunu GPL lisansı ile açarak oyun ve mod geliştiricilere geçtiği kıyağı herhalde kimse geçmemiştir. Bu motorlarla yapılan oyunlar saymakla bitmez. Lakin piyasaya şöyle bir baktığımız zaman, Half-Life, Medal of Honor, Call of Duty gibi oyunların motorlarının Carmack çalışmalarının üzerine yapıldığını düşünürsek, John Carmack’in hiç var olmadığı bir paralel evrende oyun dünyasının halini hayal etmek güç oluyor sayın okurlar.

Carmack’in uçan kaçan zımbırtılara dair çocukluk hayallerinin ilk somut adımı, 2000 yılında başlayan Armadillo Aerospace macerası yıllar geçtikçe gelişip büyümüştür. Carmack’in başını çektiği şirket, 2008 yılında NASA’nın düzenlediği “Lunar Lander Challenge” yarışmasında ipi göğüslemeyi bilmiştir.

Sanal gerçeklikle bir süredir meşgul olan Carmack, her iki işe de yeterince vakit ayıramadığını söyleyerek, 2013 yılında eliyle besleyip büyüttüğü id Software’dan ayrılarak Occulus şirketinde CTO pozisyonunda çalışmaya başlamıştır. Yarın öbür gün sanal gerçeklik gözlükleri her evde yerini almaya başlarsa şaşırmayın sevgili okurlar. Zira bugüne kadar Carmack’i gördüğümüz yerler hep teknolojinin en ileri safları olmuştur. Gelecekte de bunun böyle olmaması için hiçbir sebep bulunmamaktadır.

İzninizle ben QuakeLive’a dönüyorum. Kalın sağlıcakla!

Kaynaklar: