Neredeyse her geçen güne yeni bir teknolojik icatla veya bilimsel bir gelişmeyle uyanıyoruz. Bu teknolojik gelişmeler sayesinde hayat standartlarımız yükseliyor, yaptığımız işler basitleşiyor. Ancak, yapılan her buluş insan hayatını olumlu yönde mi etkiliyor? Bu yazımda sizlere Elektromanyetik Bombalar'dan (e-bomba) bahsedeceğim.

İlk olarak 1925 yılında Arthur Compton tarafından tasarlanmıştır. Basit bir deneyle yüksek derecede enerjiye sahip fotonları fırlattığında büyük çaplı bir elektron fışkırması gerçekleştirdi. Bu tarihteki ilk e-bomba deneyi diyebiliriz. Daha sonra 1958 yılında nükleer silah geliştiren bilim adamları Pasifik Okyanusu’na hidrojen bombaları gönderdiler. Bu patlamalarla birçok gama ışını açığa çıktı. Bu dalgaların havadaki oksijen ve hidrojenle birleşmesiyle elektronlardan oluşan büyük çaplı dalgalar meydana geldi ve Hawaii’de Sokak lambaları söndü, Avustralya’da yaklaşık 18 saatlik bir radyo iletişim kesintisi meydana geldi. Bu olaylar dizisinde sonra Amerika Birleşik Devletleri “elektromanyetik darbe”, kısaca EMP, projeleri geliştirmeye başladı.

![/image/215/ ](/image/215/ "/image/215/ ")

Elektromanyetik bombalar, hiçbir canlıya veya yapıya fiziki zarar vermeden hayatı felç edebilecek bir silah. Bu bombalar canlılara zarar vermek yerine, hayatı durdurmak için kullanılıyor diyebiliriz. E-bomba’lar radyo dalgalarını kullanarak yakındaki elektronik cihazlara zarar veren bir mantığa sahiptir. Ortamda bulunan elektronik cihazlara etki eden yoğun radyo dalgaları ve gelen akım transistörlere ulaşıyor bu sebeple cihazlardaki elektronik devreler yanıyor. Bazı bombalarla ise cihazı öldürmek yerine yoğun akım gönderiliyor ve cihazın geçici olarak kullanılamaz hale gelmesi sağlanıyor. Bu bombaların infilak etmesi ise sadece saniyeler sürüyor. Henüz e-bombalara karşı karşı bir savunma sistemi geliştirilmedi fakat bazı hassas askeri silahlar olası bir elektrik yüklenmesine karşı yalıtılıyor.

Çalışma mantığına kısaca değinecek olursak, devreye eklenen kapasitörler sabit bobine bağlanır daha sonra bu kablolar üzerine elektrik akım verilir. Böylece devre üzerinde yoğun bir manyetik akım elde edilir. Bu misilleme mekanizması patlayıcı maddeyi tutuşturur. Armatür silindirlerin arasından geçen bu patlamayla dalgalar geçer. Böylece kısa devre meydana gelir ve silindirler bu patlamaya bir yol oluşturuyormuş gibi davranarak silindir bunu sabit bobinlere iletir. Bu dinamik kısa devre oluşumu sayesinde manyetik alanı sıkıştırır böylece yoğun bir elektromanyetik patlama meydana gelir.

Kaynakça: