Akıllı telefonlarda her gün bir yenisi yaşanan teknolojik gelişmeleri şaşkınlıkla izlemekteyiz. Bu teknolojilere ayak uydurabilen akıllı telefon üreticileri pazarda kalabilirken ayak uyduramayanlar kısa bir sürede yok olmaktalar. Bu yazımda akıllı telefonların geçmişine ve sektörün şu anki durumuna kısaca göz atacağız.
IBM'in 1992 yılında ürettiği Simon adlı dokunmatik telefon akıllı telefonların temellerinin atılmasını sağlamıştır. Simon, geliştirildiği dönemde 899$ fiyatla satılmaktaydı. Görünümü şimdiki akıllı telefonlardan çok farklı olmasına rağmen günümüz akılı telefonlarının atası olarak sayılmaktadır.
1996 yılında Nokia'nın 9000 modelini çıkarmasının ardından ilk renkli ekranlı telefon olan 9210 pazara sürüldü. Bunları kamerası olan ve Wi-Fi destekleyen ilk telefon olan 9500 takip etti.
Nokia'nın ardından Ericsson, RIM ve BlackBerry gibi üreticiler de kendi geliştirdikleri akıllı telefonları tanıttılar.
2005 yılında Nokia'nın N Serisi'ni tanıtması ile herkese hitap eden bir teknoloji çağı başladı. Müzik sevenler N70'in, hayatı resim çekmekle geçenler N90'ın ve kendine has tarzı olanlar N91'in çekimine kapıldı.
Yine Nokia'nın 2007 yılında N95'i piyasaya sürmesiyle Wi-Fi, otomatik odaklanma ve ivme ölçer gibi özellikler birer standart hale geldiler. Nokia'nın N Serisi'nin 2007 yılı sonuna kadar 440 milyon adet satması gördüğü yoğun ilginin kanıtı niteliğindedir. Bu serinin satışı Nokia'nın pazarın %40'ına sahip olmasını da sağlamıştır.
Apple'ın kendinden önceki telefonlardan farklı olan iPhone'u tanıtması ile telefon piyasasında yeni bir çağa daha girilmiş oldu. Birkaç eksikliğinin olmasına karşın dikkatleri üzerine çeken iPhone bir prestij sembolü haline geldi. 2008 yılında iPhone 3G'yi, 2009 yılında iPhone3GS'yi ve geçtiğimiz aylarda iPhone 4'ü üreten Apple her birinin kendine özgü eksiklikleri olsa da büyük ilgi görmeyi başardı. Özellikle iPhone 4'ün 326 ppi (pixel per inch) ekranı bu başarıda büyük rol oynamaktadır (Bazılarına göre iPhone 4'ün ekranındaki pikseller çıplak göz ile görülememektedir.). Öte yandan son iPhone'un anteni konusundaki sıkıntılar Apple'ın bu başarısını biraz olsun gölgeledi.
Geçtiğimiz aylarda gizli laboratuvarının kapılarını gazetecilere açan Apple, Black Lab adını verdiği laboratuvarında iki yıl boyunca telefonun anteni üzerine testler yaptığını kaydetti. Bu çalışmanın sonucu olarak iPhone 4'ün üretilmiş olması ve bu laboratuvarın 100 milyon $'a mal olmuş olması da Apple'ın söyledikleri arasında yer almaktadır. Yapılan böylesi bir masraf ve iki yıllık bir çalışma göz önünde bulundurulduğunda iPhone 4'ün çıktığı zamanki şebeke sorunu akılları karıştırmayı başarıyor. Bu karışıklığı biraz olsun önlemek amacı ile Apple'ın, iPhone 4 almış olan tüm müşterilerine kullanılması durumunda şebeke sorunlarını çözen ücretsiz birer kılıf dağıtması da hoş bir şirket politikası olarak gözlemlendi.
2007-2010 yıllarına gelecek olursak bu üç yıllık süreçte diğer cep telefonu üreticilerinin de boş durmadığı açık. Bu firmalar da kendi akıllı telefonlarını üretip tanıtmaya başladılar; fakat birçoğu kendine özgü nedenlerden dolayı üreticilerinin bekledikleri ilgiyi görmedi.
Bunu bir örnekle açıklarsak; Google'ın hazırladığı tek telefon modeli olan HTC Nexus One'ın Amerika'daki satışı durduruldu.Nedeni resmen açıklanmamasına rağmen Google 'ın pazarlama devresinde etkin olamadığı dilden dile gezmektedir.
2010 yılı, akıllı telefon alanında yaşanan çekişmelerin en yoğun olduğu yıl olarak kaydedildi. Apple'ın iPhone 4'ü, Google'ın HTC Nexus One'ı, Nokia'nın iki yıllık bir aradan sonra N8'i ve HTC'nin Evo 4G'si bu pazarı canlı tutan başlıca akıllı telefon modelleri arasında sayılabilir.
N8'i incelersek Nokia'nın iki yıllık bir aradan sonra pazarın büyük kısmını tekrar ele geçirmeyi planladığı açıkça görülmektedir. Bu planını da 2005 yılında kullandığı stratejisine dayandırmaktadır. N8 modeline detaylı olarak bakıldığında Bluetooth 3.0, 12 MP Carl Zeiss kamerası ve Symbian3'ü kullanan ilk telefon olması dikkat çekmektedir. Bluetooth 3.0 özelliği sayesinde, teorik olarak yapabileceği veri transferi hızının (24 Mbps) önceki modellerin sekiz katı olduğu gözden kaçmamaktadır.
Nokia'nın akıllı telefon sektörüne kattığı modeller arasında akıllı telefonlar ile 12MP kamera deneyimini yaşamak isteyenler için N8, müziği son sınırında dinlemek isteyenler için X6, hızlı yaşamak ve Facebook gibi sosyal ağ tutkunları için C Serisi bulunmaktadır.
Dünyadaki akıllı telefonların %40'ı Symbian işletim sistemini kullanmaktadır. Bu işletim sistemi kullanışlı olmasının yanında güzel bir görünüme ve karmaşık olmayan bir yapıya sahip.
Symbian3 2010 yılı başlarında piyasaya sürüldü. Günümüz teknolojisinde bu işletim sistemini kullanabilen dört model olup dördü de Nokia'ya ait olan N8,E7,C6 ve C7 adlı telefonlardır.
Şu an pazara en çok kimin hitap edeceğini tahmin etmek zor olsa da Nokia'nın N8'inin beklenen ilgiyi çekememesi ve Google'ın HTC Nexus'unun devamını getirmemesi durumunda iPhone hızını kesmeden yoluna devam edecek gibi görünmekte.
Son olarak biraz ütopik bir telefon olan Mozilla Seabird'e değinelim. Mozilla Seabird, Billy May'in Mozilla Laboratuarları'nda boş zamanlarını değerlendirmek amacı ile üzerinde çalıştığı bir projedir. Şuradaki videoyu izlerseniz Seabird'in gerçek olma olasılığının bile ne kadar heyecan verici olacağını düşünebilirsiniz. Buna karşın Mozilla şimdilik bir işletim sistemi veya cep telefonu üretmeyi düşünmemektedir.
Önümüzdeki aylarda görüşmek üzere!