Eğer kaliteli bir eğitim alıyor ya da aldıysanız, dünyadaki şanslı azınlık içindesiniz. Bunda şüphesiz eğitime hak kazanacak kadar başarılı olmanızın payı var; ancak size imkan sağlanabilmesinin de payını unutmamak lazım. Şöyle bir düşününce bu imkânları kısıtlayabilecek çok çeşitli engellerin olabileceğini unutmamak lazım. Maddi olanlardan fiziksel yetilere (bedensel/zihinsel engel), kişinin vatandaşı olduğu ülkenin gelişmişlik düzeyinden (Afrika’daki birçok ülke) o ülkenin eğitim politikası ve kültürüne (kadınlarına eğitim eşitliği vermeyen kültürler) kadar birçok konu, insanların alabileceği eğitim kalitesini derinden etkileyen konular. Peki yakın zamanda Arap Baharı gibi büyük sosyolojik bir etkiyi yaratan internet, eğitimdeki sorunlara çözüm olabilir mi?

İnternet Klasik Eğitimi Değiştirebilir mi?

Yakın tarihe kadar bilgisayarınıza bir yazılım kurmak için CD’ye ihtiyaç duyardınız, şu anda yazılımları -donanımı kısıtlı küçük mobil cihazlar için bile- birkaç dakikada internetten indirip kurabiliyorsunuz. Şu anda internetten bir dosyanıza (Dropbox, Google Drive gibi bir internet sürücüsündeki) ulaşım hızı, sabit diske ulaşım hızınıza çok yakın. Artık kaliteli film izlemek için DVD kiralamak zorunda da değiliz; istediğimiz anda internetten video izlemeye (stream) başlayabiliyoruz. Medya için TV’ye, iletişim için telefonlara bağlı değiliz; alternatif medyalarımız var. Ünlü bir şarkıcı olmak için Unkapanı’nda bir plakçının kapısında yatmaya değil, sadece çektiğimiz videoyu Youtube’a nasıl yükleyeceğimizi bilmeye ihtiyacımız var. Twitter’la birinci -veya bir buçuğuncu- ağızdan en son haberleri öğrenmekle kalmıyoruz, kendimiz de haber kaynağı oluyoruz. Bu değişim hızına eğitim kayıtsız kalabilir mi?

Bir üniversite öğrencisi bazen sadece 50 dakikalık bir dersi için bir iki saatini yola feda ederken, ya da bir eğitmen bir dönemde sadece 50 kişilik bir sınıfa kaliteli bilgi sunmak için saatlerini ders materyali hazırlamak, başarı ölçümlemek (sınav hazırlama ve değerlendirme) ve materyal sunumu için harcarken eğitimin ölçeklenebilmesi mümkün müdür? Günümüzde bu sistemin verimli olduğunu söyleyebilir miyiz?

Herkes için Ulaşılabilir Eğitim Emekleme Aşamasında

İnternet birçok şeyi hızla değiştirirken eğitimin bundan payını uzun süre almaması çok enteresandır; hatta internetin eğitim için kullanılabilme ihtimali bazıları için tesadüfen fark edilmektedir. Örneğin Salman Khan, kuzenlerine matematik sınavlarında yardımcı olmak için küçük videolar hazırlayıp Youtube’a yüklediğinde, bu videolara kuzenleri kadar diğer insanlar tarafından da ne kadar ihtiyaç duyulduğunu anladı. Böylece Khan Academy<sup>1</sup> doğdu. Meyvelerle toplama işlemini öğrettiği videosundan çoğu insan için karmaşık bir konu olan finans sistemini işlediği videosuna kadar kategorilere ayırdığı arşiviyle eğitimin video-Wikipedia’si olmak için ciddi gayret sarfeden bir oluşum ortaya çıktı.

ABD’de En Büyük Bireysel Kredi Borcu: Üniversite Düzeyinde Eğitim

Dünyanın süper gücü konumundaki ABD’nin konumunu korumak için nitelikli insan yetiştirmeye devam etmesinin gerekliliği şüphe götürmez. Ancak gelin görün ABD'nin içinde bulunduğu durum çok ironiktir: ABD’de en büyük bireysel kredi borcunun kaynağı üniversite eğitimi. Son istatistiklere göre üniversite mezunu her 5 kişiden 3’ü kredi borçlusu ve ortalama borç miktarı $24,000’dan fazla; ki borçluların %10’unun borcu $54,000’dan da fazla<sup>2</sup>. Yani yeterli (yüklü) miktarda paranız yoksa ve kredi alamazsanız -başarınızdan bağımsız olarak- üniversite kapısı, bir ticarethane olarak size kapalı. İşin kötüsü, durum zamanla daha da kötüye gidiyor.

Durumun vehametinin farkındaki bazı insanlar, internetten faydalanarak çözüm getirmeye çalışıyorlar: Udacity ve Coursera. İki girişim de aynı misyonla yola çıkıyor: para duvarını lisans seviyesindeki öğrencilerin ya da öğrenci olmak isteyenlerin önünden kaldırmak. Bu girişimlerin ücretsiz içerik ve makul ücretli kredilendirme sağlamak kadar yapmayı amaçladıkları bir şey daha var; o da öğrencilerle sektördeki iş gücü ihtiyacındaki kurumları birleştirmek <sup>3 4</sup>.

Peki Ya İnternet Eğitmenleri Ozgurlestirebilecek mi?

İster internetten olsun ister klasik yöntemle olsun, eğitmenler bağlı oldukları kurumların kurallarıyla sınırlanmış durumdadırlar. Çoğunlukla müfredatı değiştiremezler ve derslerine özgün şeyler katamazlar; deneysel davranamazlar. Ancak internet burada da imdadımıza yetişiyor. Eğitmenlerin içeriklerini bir kuruma bağlı olmadan hazırlayıp ücretsiz sunabildikleri, öğrencilerin de kazanmak istedikleri yetilere göre ders seçebildikleri bir girişim var: Udemy. Eğitmenlerin ücretsiz ya da ücretli olarak sunabildikleri dersleri için platform sağlayan Udemy’de lisans düzeyinde eğitimler olduğu gibi programlama dillerinden tasarım uygulamaları kurslarına, fotoğrafçılıktan müzik aletleri kurslarına kadar çeşitli eğitimler bulunmakta. Mayıs 2012’deki verilere göre son bir yıldaki en çok öğrenciye sahip ücretli Udemy kurslarının eğitmenlerinin bir kurumlara bağlı kalmadan $1,600,000 gelir elde etmesi, eğitimi gerçekten sunan kişilerin özgür kalması anlamına gelmekte <sup>5 6</sup> ve öğrencilerin başarı hikayeleri eğitmenleri motive etmektedir <sup>7</sup>.

Eğitimde Oyunsallastırma Örneği: Bilgisayar Programcılığı

Eğitimin ciddiyetinden biraz sıyrılması ve biraz da yaparak öğrenmenin önemine değinen kişiler/kurumlar da yok değil. Bu kurumlar için bilgisayar programcılığı olmazsa olmaz alanlardan biri olmalı; ki hemen hemen hepsi buna yönelmiş durumdadırlar: Codecademy, Checkio, RubyMonk. Basitçe bir interaktif konsol görevi gören bu sitelerde adım adım küçük programlama görevleri alıp nasıl program yazabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

İnternetten Eğitimin Çözmesi Gereken Sorunlardan Biri: Değerlendirme, Kredilendirme

Klasik eğitimdeki sorunlardan biri olan kopya, aşırma ve benzeri ahlaki problemler internet üzerinden eğitimde tahmin edebileceğiniz üzere daha da ciddi boyutta var olacaktır. Bir diğer sorun da internetten verilecek sertifika ya da derecelendirmelerin diğer kurumlar tarafından kabul edilip edilmeyeceğidir.

Bunlar kısa ve orta vadede çözülebilecek ve bazen alışılageldik eğitimin bile küçük ölçekte çözümsüz kaldığı sorunlar olmakla birlikte, bugünden emin olabileceğimiz birşey var: otomatizasyonun iş alanlarını daralttığı, bilgiye dayalı işgücünün hiç olmadığı kadar önemli olduğu çağımızda geri kalmamanın tek bir yolu var: diploma sahibi olmaktan öte, yapabildiklerimizi eğitimle artırmak ve bildiklerimizi kuramsal ve/veya pratikte kullanarak üretime katkı sağlamak. İnternet ise bunun için bir kestirme yoldur.

Kaynaklar

  1. http://www.siliconprairienews.com/2011/07/sunday-video-salman-khan-tells-the-story-of-khan-academy
  2. http://www.asa.org/policy/resources/stats/default.aspx
  3. http://blog.udacity.com/2012/12/moocs-employment-and-congrats-to-student.html
  4. http://chronicle.com/article/Providers-of-Free-MOOCs-Now/136117/
  5. http://betakit.com/2012/05/17/udemys-top-10-instructors-earned-1-6m-in-the-last-year
  6. http://www.udemy.com/blog/top-ten-earners-on-udemy/
  7. http://www.udemy.com/blog/how-to-become-a-mobile-developer/