Merhaba sevgili eBergi okurları! Bu ay hayatımıza yeni giren bir teknolojiden bahsedeceğim. Bu teknoloji dizüstü bilgisayarlarda grafik işlemeyi üstlenmiş iki dev firmanın mantık olarak aynı, isim olarak farklı çalışmasını içeriyor. Grafik üzerine iki dev denince de ATI ve Nvidia akla gelir. Nvidia teknolojisinin ismini “Optimus”, ATI'ninkini ise “Switchable Graphics” koymuş.

Ayrıntılı olarak incelemeye başlamadan önce teknolojileri tanıyalım. Düşünün ki aynı dizüstü bilgisayara biri Intel köklü diğeriyse ATI veya Nvidia yapımı iki ekran kartı konmuş olsun. İşte Optimus ve Switchable, aynı bilgisayarda bu gibi biri tümleşik diğeri harici iki grafik yongası arasında geçiş yapmayı sağlıyor. Peki neden geçiş yapıyoruz, geçiş yapınca ne oluyor?

Crysis veya Mafia II oynadığınızı düşünün. Harici kartınız bu oyunları canavar gibi çalıştırırken diğeri Pes 11’de bile 'ağlayan' bir yongadır muhtemelen. :) Bilgisayarınızla internette dolaşırken ya da bir belgeniz üzerinde çalışırken de ‘aşmış’ kartınızı kullanmanın bir mantığı olmayacaktır. Gereksiz yere enerji harcar; üstelik ısınır da. Bu noktada Optimus ve Switchable teknolojisi devreye giriyor ve kendine verilen küçük işlerden dolayı sıkılmış canavarınızı uyumaya davet ediyor. Bu sırada tümleşik kartınız devreye giriyor. Böylece hem çok enerji harcamaktan hem de bilgisayarınızın çabuk ısınmasından kurtulmuş oluyorsunuz.

Çok değil, bir iki yıl öncesine kadar da ekran kartları arasında geçiş yapmayı sağlayacak teknoloji zaten mevcuttu; fakat kullanıcının müdahalesi gerekiyordu. Öyle ki ilk çıktığı vakitler teknolojiyi kullanan yoktu; çünkü ilk olarak değişim işlemini yapacak programın ayarlarını değiştirmek, daha sonra yaklaşık bir dakika kadar beklemek gerekiyordu. Dolayısıyla oyun oynama, video izleme gibi her işlemden önce ve sonra bunu yapmak tercih edilecek bir şey değildi. Bu teknoloji son zamanlarda daha da geliştirildi. Tüm bu işlemler yerine bir düğme koyuldu; ismine de “GPU düğmesi” dendi. Kullanıcı değişim işlemini yapmak istediğinde buna basıyordu. On saniye kadar sonra da değişim gerçekleşiyordu. Eskisi kadar uğraştırıcı olmasa da tercih edilirliği hala azdı.

Bahsettiğimiz teknolojiler kullanıcıyı artık uğraştırmayalım diyerek üretildiler. Artık bu teknolojiye sahip yeni dizüstü bilgisayarlarda ayarlarla veya düğmelerle uğraşmaya gerek yok. Bilgisayar durumu kendiliğinden algılıyor ve ona göre değişim yapıp yapmayacağına karar veriyor. Nvidia’nın Optimus’u bunu whitelist hazırlayarak yapmış. Bilgisayarda çok enerji harcayabilecek uygulamaları listelemiş; böylece bu uygulamalar çalıştığında harici ekran kartı devreye giriyor.

Apple da Nvidia’nın Optimus’unu kullanıyor zannının aksine Apple’ın teknolojisi biraz daha farklı. Apple’da değişim, gelişmiş grafik yazılımları çalışmaya başlayınca (OpenGL, DirectX gibi) gerçekleşiyor.

Peki bilgisayarınızın hangi modda olduğunu nasıl anlayacaksınız? Aslında birkaç yolu var; fakat Aygıt Yöneticisi’nden kontrol etmek en mantıklısı. Enerji koruma modunda olduğunda yalnızca tümleşik ekran kartı (soldakine benzer bir görünümle), yüksek performans modunda olduğunda hem tümleşik hem de harici ekran kartınız (sağdakine benzer bir görünümle) sunuluyor.

Herhangi bir ekran kartını devre dışı bırakmak isterseniz bununla ilgili bir BIOS ayarı da var. Bilgisayarınız açılırken BIOS’a giriyorsunuz. Oradan sırasıyla Config, Display, Graphic Devices, Switchable Graphics’ e giriyorsunuz. Buradan Integrated(tümleşik) veya Discrete(harici) ekran kartını seçebilirsiniz; tercih sizin.

Teknoloji yeni olduğundan ufak sorunları da var. Özellikle bu teknolojiyi taşıyan ilk bilgisayarlarda bir oyuna girdiğinizde harici ekran kartınız çalışmayabiliyor. Bunun için verilebilecek en iyi tavsiye -sorun yazılımla ilgili olduğundan- Nvidia veya ATI ekran kartınızın son sürücülerini internetten indirip güncellemek olacaktır. Sürücülerin son sürümlerine Nvidia için buradan ATI için de buradan ulaşabilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle, kalın sağlıcakla! :)

Kaynaklar