Teknoloji dünyasına ciddi oranda yön veren elmalar bir bir piyasaya çıktı. Satış rekorlarını her sene egale eden firma bu sene de geleneğinde aynen devam ediyor.Bu başarının arkasında firmanın sürekli gündemde olmasının etkisi büyük. Bir taraftan Apple kullanıcıları “i” cihazlarını öve öve bitiremezken diğer taraftan Apple tercih etmeyen kişilerin bu cihazları özellikle eleştirmesi firmanın sürekli gündemde kalmasını sağlıyor.

Bu yazımızda Apple’ın mobil dünyada çıkardığı yeni ürünleri ele alacağız. 2014’ün son çeyreğinde iPhone 6, iPhone 6+, iWatch ve iPad Air 2 ürünlerini piyasaya süren firma, önceki serilerinden farklı olarak çok radikal değişimlere gitti. iPhone 6’dan başlamak gerekirse:

En radikal kararların alındığı ürünlerden biri iPhone 6, 5 ve 5S serisine göre çok daha yumuşak hatlara sahip. Aynı zamanda şu ana kadar yapılmış en ince iPhone. Apple ürettiği telefonların özellikle tek elle kullanılabilmesi için ortalama boyutta ekran tercih ederken, iPhone 6’da böyle bir değişime gitmesi firmanın dev ekranlı rakipleriyle rekabet edebilmesi için şarttı. Tim Cook bugüne kadar yapılmış en büyük iPhone olan iPhone 6 tanıttıktan sonra hız kesmedi ve daha da büyüğünü tanıttı: iPhone 6+. Ancak tüm bunlara rağmen Apple tek elle kullanılabilme özelliğinden ödün vermemek için yeni bir mod geliştirdi. Ana ekran düğmesine 2 kere dokununca tek el modu etkinleşiyor ve ekran küçülüp aşağı kayarak tek elle kulllanma imkanı veriyor. Aynı şekilde açma kapama tuşuda ekranın sağ tarafına taşınarak tek elle kullanım için uygun hale getirilmiş.

Her iki model de pil ömrü, ekran çözünürlüğü ve kamera açısından tatminkar derecede geliştirildi. Yeni işlemci olan A8 Apple’ın iddalarına göre, ilk iPhone’dakinden 50 kat daha hızlı. Tanıtım sırasında gösterilen oyunlar da bunu destekler nitelikte. Artık oyun geliştiricileri yeni iPhone’lar için üç boyutlu oyunlar geliştirebilecek. Aynı zamanda A8 işlemcinin yanında M8 yardımcı hareket işlemcisi de bulunuyor. Performans açısından 5S’in bile çok stabil olduğu düşünülürse 6 ve 6+ küçük kardeşine ciddi anlamda fark atacak.

Bunun yanında her iki kamerada da yine 8 megapiksel kullanan Apple megapikselde değişiklik yapmak yerine sensörünü yenilemeyi tercih etti. Bu sayede 13 megapiksel kullanan telefonlardan bile çok daha kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor.

Biraz daha teknik özelliklere geçecek olursak:

iPhone 6 ‘nın ekran çözünürlüğü 1334x750 iken 6+’da bu 1920x1080 oranına yükseltilmiş. Şu an bu yazıyı yazdığım 17.3’lük bilgisayar ekranıyla aynı çözünürlüğe sahip iPhone 6+’ın bu özellik yönüyle göz doldurduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla iPhone 6+, 6’dan ppi sayısı açısından da daha üstün. iPhone 6 ekranı 326 ppi çözünürlüğe sahipken,6+ 401 ppi ile kullanıcıya çok daha iyi bir kullanım deneyimi yaşatıyor.

Kameraya detaylı değinecek olursak önceki modeldeki gibi yine 5 mercekli kamera kullanılmış. True Tone flaş ile daha doğal fotoğraf çekme imkanı sağlanmış. Safir kristal mercek kapağı ile kameranın çizilme derdi neredeyse ortadan kaldırılmış. 43 Megapiksele kadar panaroma çekimi de mümkün. 1080p HD video kaydı alabilen kamera aynı zamanda 120 ya da 240 fps ayarlarıyla ağır çekim video da çekebiliyor.

Parmak izi ile şifreleme sağlayan Touch ID bu modellerde de aynen kullanılmış ve Apple’ın bu hamlesi diğer firmaları da etkilemiş görünüyor.

iPhone kullanıcılarının en büyük dertlerinden olan şarj konusu da iyileştirmelerle aktif kullanımda günü çıkarabilecek duruma getirilmiş. iPhone 5s'teki batarya ile bekleme süresi 10 güne kadarken(250 saat) iPhone 6+’da bu süre 16 güne kadar (384 saat) çekilmiş.

Diğer modellerden farklı olarak 6 serisinde barometre de kullanan Apple bu sayede kullanıcıya daha detaylı bilgi sunmayı amaçlıyor. Şöyle ki, spor yaparken kullandığınız uygulama katettiğiniz mesafeyi koşarak mı yoksa bisikletle mi gittiğinizi barometre sayesinde ayırt edebiliyor.

Apple Pay ise Apple’ın NFC’yi yaygınlaştırmak amacıyla attığı çok önemli bir adım. Aslında zaten şu anki telefonlarda var olan NFC özelliği, Apple’ın başta VISA, MasterCard ve American Express ve bunun gibi büyük şirketlerle yaptığı anlaşma sayesinde NFC artık Apple kullanıcılarının hayatına büyük kolaylık sağlayacak. Kredi kartının çıkması ile nakit para taşımanın seyrekleşmesini, Apple Pay ile kredi kartı taşımanın belki de yok olması izleyecek. Nike, McDonalds, Disneyland, Foot Locker, Subway, Starbucks , Levis anlaşmayı imzayalan yüzlerce firmadan sadece bir kaçı. Artık bu mağazalarda Apple Pay pratikleştirilmiş ödeme seçenekler bulunacak. Bir nevi eski sistemdeki KGS ile OGS arasındaki fark diyebiliriz. Üstelik daha güvenli.

iPhone 6 almak için bir diğer sebep ise iWatch ile arasındaki senkronizasyon. Çağrılarınızı yanıtlayabildiğiniz, mesajlarınızı telefonu cebinizden çıkarmadan okuyabileceğiniz, maillerinizi okuyabileceğiniz, antrenmanda kaç kalori yaktığınız öğrenebileceğiniz, arkadaşınızın iWatch’una ona özel titreşim göndererek onu düşündüğünüzü gösterebileceğiniz, kalp ritminizi ölçebileceğiniz, borsa, hava durumu takibi yapabileceğiniz hatta saati dahi öğrenebileceğiniz bir cihaz iWatch. Apple iWatch ile birlikte artık iyice kendi ekosistemini oturttu. Bu yüzden bir Apple ürünü alan devamını bir şekilde getiriyor denebilir.

Özetle getirdiği yenilikler, kullanım kolaylığı ve tasarımının zarifliği ile iPhone 6 serisinin daha çok satacağını söyleyebiliriz. Her Apple modeline karşı en az 3 model ile cevap veren firmalar ise şimdilik Apple’ın iPhone’ları ilk çıkardığı gün ulaştığı satış rekoruna henüz kendi çıkış günlerinde yaklaşabilmiş değiller. Tabi bunda marka prestijin de etkili olduğunu yok sayamayız. Bakalım Apple’ın bir sonraki hamlesi ne olacak.

Kaynakça